بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ ١٨

O dedi: asâm, üzerine dayanırım ve onunla davarlarıma yaprak çırparım, benim onda daha diğer hacetlerim de vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ ١٩

Buyurdu ki bırak onu ya Musâ!

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ ٢٠

Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ ٢١

Tut onu, buyurdu: ve korkma biz onu evvelki sîretine iade edeceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ ٢٢

Bir de elini koynuna sok, çıksın bembeyaz bir afetsiz diğer bir âyet olarak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى ٢٣

Ki sana en büyük âyetlerimizden gösterelim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ٢٤

Git Firavun’a zira o pek azdı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي ٢٥

Dedi: Ya Rab! benim göğsüme genişlik ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي ٢٦

Ve bana işimi kolaylaştır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي ٢٧

Ve dilimden ukdeyi çöz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي ٢٨

Sözümü iyi anlasınlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu